Tuesday, March 8, 2011

Başlangıç...

Kendimi bilip de evimizin duvarında asılı olan iki tane eski Osmanlıca beratın ne olduğunu babama sorduğumda başladı tüm bu yolculuk... tarih 80'li yılların başıydı.

Babam tüm heyecanı, içindeki coşku ve geçmişe olan bağlarını ortaya çıkararak anlatmaya başlamıştı ailemizin aslen Silistreli olduğunu, Ali Sipahi Oğulları diye bilinen çok büyük bir ailenin bir parçası olduğumuzu, Osmanlı İmparatorluğu Balkan savaşında o toprakları kaybettiğini, ailenin Istanbul'a göçtüğünü, Üsküdar'a yerleştiğini ve halen nüfus kaydımızın Üsküdar'da olma nedenini.

Silistre neresiydi, peki ya Balkan savaşı ve göç ne demekti? Ali Sipahi kimdi, nereden gelmiş nereye gidiyorduk? 5 yaşındaki bir çocuğun makinalı tüfek gibi ard arda gelen sorularına sabırla cevap vermeye çalışmıştı o gün :)

Sonraki zamanlarda Cumhuriyetin kuruluşu ile gelen soyadı kanunu nedeniyle Ali Sipahi Oğlu'nun nasıl Alisbah olduğunu, bizim neden Dinçler soyadını aldığımızı, soyağacının ne olduğunu, secere ve berat gibi kelimelerin anlamını, Hatefi Dedeyi, Kemal Dedemi, Hulki Amcayı, Silistre'deki Istanbul Kapısı bölgesini, Satırlı Mahallesini,  hatta neden babamın yeni mezun olup zart diye Koç Holding'e girebildiğini, 1932 yılında neden Hüseyin Bozoğlu isimli şahsın o zamanlar yüzbaşı olan dedeme Romanya'nın Turtucai - Silistre'den neden kartpostal attığını öğrendim.

Aradan yıllar geçti... 2010 yılının Ekim ayında iş için Istanbul'dan çıkıp Birleşik Arap Emirlikleri'nin yolunu tuttum. Geçen hafta babam ziyaretime geldi ve bir sürpriz yaptı; ailemizin beratlarının ve elindeki tüm belgelerin fotokopilerini getirdi. Şimdi tıpkı 5 yaşımdaki halim gibi merakla bunları incelemekteyim.

Kemal Dedem ve Hulki Amca 1950'li yıllarda bunlar üzerinde çalışmışlar, şimdi sıra bizim kuşakta. Bu belgelerden ve günümüz teknolojisinin yardımıyla iki sonuç çıkartmayı amaçlıyorum;

  • Ali Sipahi Oğulları sülalesinin (günümüz soyadları ile Alisbah, Dinçler ve Öztunalı) tam ve güncel bir seceresini oluşturmak
  • Sülalenin tarihini ve hikayesini toparlamak, belgelerle birlikte tüm aile fertlerinin erişebileceği hale getirmek

Sonrasında da yapılabilecek çok şey var... mesela bir şekilde toplanmak, tanışmak, yüz yüze görüşmekten tutun Silistre'ye yapılacak toplu bir geziye kadar.

Bu sadece bir başlangıç ve işte bu blog da bunun için açıldı.
Tüm Ali Sipahi Oğullarına selamlar, sevgiler...

2 comments:

  1. Merhaba; bir Ali Sipahioğlu da Fatsa'dan. Alisbah ya da Alisboh diye de adlandırıldığımız doğrudur.

    ReplyDelete
  2. hocam hikayenizin niğdeyle bi yakınlığı varmı. ispah derler bize nufus kayıtlarında istanbul yok lakin anlatılan hikayelerde bi üç kardeş varki kardeşlerden bi tanesi ailesini alıp istanbula gitmiş oraya yerleşmiş...

    ReplyDelete